Bedenlerimiz tatile giriyor, peki ya zihnimizin içindeki sorunlar?

Onlar da sizinle mi bu dönemde yoksa mutsuzluğunuzu da eve, ofise kilitleyip, yanınıza almadan çıkanlardan mısınız? Cevabı "evet "olanlar için yazının devamını okumalarına gerek yoktur.

Çünkü tatillerde vücudumuzu nasıl dinlendireceğimize odaklanıyoruz ama yorgun zihnimize de iyi gelecek şeyleri düşünmüyoruz çoğu zaman. Güneşlenirken veya yüzerken beyin başka yerde beden başka yerde oluyor, öyle değil mi? Bazen dünyanın en güzel yerinde en sevdiklerinizle bile olsanız, saatin tik tak sesi gibi problemleriniz hep yanınızda, size eşlik edip duruyor.

Gelin bu sefer birlikte bir dizi karar alalım. Bu tatil kendimize ve sevdiklerimize odaklanalım. Örneğin, daha az bilgisayar / telefon kullanıp daha çok kitap okuyalım. Uzun zamandır aramadığımız sevdiklerimizi arayalım. Karşımızdakini gözlerinin içerisine bakarak, zihnimizin arkasında işleri planlamadan dinleyelim. Hatta dinlemekle kalmayalım, duyalım dünyasını. Gökyüzünün güzelliğini izleyelim, denizin sesini dinleyelim, müziğin ritmine kendimizi bırakmayı deneyelim. Gün doğmadan kalkalım mesela. Güneşin doğuşu ile yeni günde yenilenmeyi deneyimleyelim bir kere de. Sabahları yürüyüş yapalım, akşamına dostlarımızla şarkılar mırıldanalım. Hem bedenimize hem zihnimize iyi gelecek bir tatil yapıp, iş sorunları ve planları ile beynimizde değil dönüşte daha zinde olarak ilgilenelim. Gelin sadece bedenen değil ruhen de tatile çıkalım.

Bu tatilden gerçekten yenilenmiş, yeni kararlar almış, dinlenmiş olarak dönmeyi denemek neyi kaybettirir?