Yıllarca bize "aynı anda her şeye yetişmek" bir süper güç gibi pazarlandı. Toplantıdayken maillere dönmeyi, telefondayken rapor okumayı marifet sandık. Hepimiz sahnede kusursuz birer jonglör olmaya çabaladık.
Ancak yakın zamanda katıldığım bir seminerde dinlediklerim zihnimde taşlar yerine oturdu.
Seminerde, dünyanın en iyi jonglörlerinden biri kabul edilen Anthony Gatto’nun tekniğinden bahsediliyordu. Jonglörlük; bizim sandığımız gibi aynı anda havada dönen 5-10 topa hükmetmek yerine tam tersine; gerçek ustalık, diğer toplar havadayken sadece o an eline değen tek bir topa %100 odaklanmakmış.
Yani liderlik kaosun içinde bölünmek değil; o an kiminle konuşuyorsanız sadece orada olabilmek, yani "seri odaklanma" sanatıymış. Bu metaforun derinine indikçe, işin sadece odaklanmak olmadığını, aslında muazzam bir yönetim stratejisi barındırdığını gördüm:
1. Tutmak Değil, Atabilmek (Delegasyon): Jonglörlük topları elinde biriktirme sanatı değildir. Tam tersine, elinize gelen topu doğru zamanda elden çıkarmazsanız (delege etmezseniz), yeni topu yakalayamazsınız. Akışı sağlayan şey tutmak değil, devredebilmektir.
2. Düşmeyi Yönetmek (Yılmazlık): Jonglörlük topu hiç düşürmemek değil, top düştüğünde ritmi bozmadan devam edebilmektir. Hata yapmak şovun bitişi değil, sürecin bir parçası. Önemli olan o "donup kalma" anını yaşamamak.
3. Lastik Top mu, Kristal Top mu? (Değerler): Hayat sahnesinde havaya fırlattığımız topların hepsi aynı maddeden değil. Bazıları LASTİK (iş, projeler); düşerse zıplar, telafi edilir. Ama bazıları KRİSTAL (sağlık, aile, itibar); düşerse kırılır.
Uzun lafın kısası, seminerden cebime koyduğum ve kendi deneyimimle doğruladığım "Modern Jonglörlük Manifestosu"nu şöyle özetleyelim.
Odaklan: Havadakilere değil, sadece elindekine bak.
Fırlat: Tutmaya çalışma, delege et ki yenisi gelsin.
Esne: Top düştüğünde şovu bitirme, eğil al ve devam et.
Seç: Lastik top uğruna kristal topu feda etme.
Sizin sahnenizde hangi toplar dönüyor? Ve dürüst olalım; lastik bir topu yakalamak uğruna kristal bir topu riske attığınız oluyor mu?